Tamamen tarım toplumu gelenekleri/kanunları olan dinlerin(vb) bugün burjuvazi tarafından kolay yönetme aracı olarak kullanılması sonucu kurtulamadığımız çelişkili durumdur.
Fizyolojik özellikler gibi durumlar bi yana toplumun kadın ve erkek olarak iki sınıfa bölünmesiyle ortaya çıkmıştır. Üretim aracı olarak toprağı sahiplenen erkek lojistik destek ve toprağın işlenmesi/korunmasında görevli çocuklar doğurması için kadını ikincil göreve itip onuda sahiplenmiştir... kadın değil anne kutsaldır!
Neden ortadoğu halklarında hâlâ eşitlik yoktur? kapitalistleşme gecikmiştir... (burjuvazi tarih sahnesine ilk çıktığı dönemlerde (bkz:fransız ihtilali) taşıdığı ilerici karakterini kaybetmiş ve gericileşmiştir (bkz:lenin'in emperyalizm kitabı) ortadoğu ülkeleri batıdan birkaç yüzyıl sonra, burjuvazinin gericileştiği dönemde kapitalistleştiği için olabilir.
Peki orta asya türklerinde neden kadın-erkek eşittir? Çünkü toprak bir üretim aracına dönüşmemiştir, tarım için elverişli olmayan toprak yerleşik hayata geçemeyen orta asya halkı için komutanlar sınıfından başka bir sınıf ortaya çıkamamıştır.
Alevi toplumunda kadın-erkek eşitliği? Açıkcası bu konu üzerine düşünmek, okumak ve yazmak gerekiyor. İbatlerinde dahi eşit davranılan bir kültür, bazısı hâlâ göçebe/hayvancılık bazısı bin yıldır tarım yaptığı halde...
toplumsal cinsiyet rolleri
büyük bir bölümünün var olmalarını beklediğim rollerdir. Ama bu onları "mantıklı" bulduğum anlamına gelmez. Mesela kız istemenin erkek istemekten çok daha yaygın olduğunu, kaynak hediye etmenin erkekten kadına olmasının çok daha muhtemel olduğunu biliyoruz. Ama böyle bir şey ahlaken arzulanabilir değil. Çünkü kadının babasının kızının evlenebileceği kişiyle ilgili şartlar koyma yetkisini varsayıyor. Bu kesinlikle haksız bir kısıtlama. Ama evrimsel açıdan bakarsak -kültürel etkiler olmakla beraber- kız istemenin olması "mantıklı". Yine erkeklerin duygusal ve fiziksel açıdan kadınlara göre daha dayanıklı olacak şekilde yetiştirilmelerini desteklerim. Çünkü ailelerde bu türden bir baba figürünün üstlendiği çok önemli görevler var. Babanın olmadığı ya da pasif olduğu evlerde pek çok problem çıkıyor. Özellikle de çocuklar açısından. Bu açıdan erkeklerin bu cinsiyet rolüne uymasını makul bulurum. Ama erkeklerin bu yönde "zorlanmasını" makul bulmam. Diğer cinsiyet rolleri için örnekler üzerinden gitmek lazım
"Bayan dediğin... İle başlar bu cümleler. Kimi yerde kız olur kimi yerde kadın ama bu başlangıç her daim aynıdır. Yemek yapmaya, çocuk yetiştirmeye ve minyatür insanları doğurmaya zorunlu bir kesimiz ne yazık ki. İsteklerimiz doğrultusunda değil de evlendiysek 'kocama sorayım, kocam bilir vs' evlenmediysek 'babama danışayım vs' haydi cocukken aile bizim dunyamizdir babaya sorulur anneye sorulur bu çok büyük bir mesele değil ama 'kocam her şeyi bilir' felsefesine sahip kadınları bugün hemen hemen her yerde görebileceğiniz,çarşaflı çarşafsız en ufak fikre sahip olmayan kişilerdir, ha fikirleri vardır açıklamıyordur onu bilemem ama ezilmekten geri duramaz böyle giderse.
Bir toplum düşünün kadınların zevkleri köreltilmiş erkeklerinki yüceltilmiş.
Küçüklüğümden beri erkek olayı hayal etmişimdir. Gecelere kadar oturup mahallede oynamayı, habersizde oraya buraya gitmelerini,yapılarını,gördükleri ilgiyi çok kıskanmışımdır. Çalıştım çabaladım o role adapte olmayı başardım. Erkek 'gibiydim' artık. Mutluydum. Ta ki anneannemin teyzemin 'sen kızsın ne bu hal?' diye sordukları sorular annemin kafasında yer etmiş artık cinsiyetime bürünmüştüm tekrar. Kakaladıkları meslekler, söyledikleri sözler, aman kızım şunu yapma, aman kızım bunu yapma gibi söylemler ile hayattan soyutladım kendimi.
Evet gelelim erkekler konusuna. Erkekler ağlamaz,evin direği erkektir,her daim güçlüdür vs. Gibi çokta ithamlar vardır. Ağlamak en yüce insani duygudur açıkçası bunun ihlali gibi bir şey düşünülemez. Hayır her erkek baba olmak istemez. Her erkek mühendis olmak zorunda da değil. Onlar da narin olabilir herkes gibi. Kendini güçlü göstermek zorunda değil.
Toplumdaki cinsiyet rollerinden ,onun bunun söylediklerine takılmadan keyfinize bakmaya çalışın. Her ne olursa olsun.
Bir toplum düşünün kadınların zevkleri köreltilmiş erkeklerinki yüceltilmiş.
Küçüklüğümden beri erkek olayı hayal etmişimdir. Gecelere kadar oturup mahallede oynamayı, habersizde oraya buraya gitmelerini,yapılarını,gördükleri ilgiyi çok kıskanmışımdır. Çalıştım çabaladım o role adapte olmayı başardım. Erkek 'gibiydim' artık. Mutluydum. Ta ki anneannemin teyzemin 'sen kızsın ne bu hal?' diye sordukları sorular annemin kafasında yer etmiş artık cinsiyetime bürünmüştüm tekrar. Kakaladıkları meslekler, söyledikleri sözler, aman kızım şunu yapma, aman kızım bunu yapma gibi söylemler ile hayattan soyutladım kendimi.
Evet gelelim erkekler konusuna. Erkekler ağlamaz,evin direği erkektir,her daim güçlüdür vs. Gibi çokta ithamlar vardır. Ağlamak en yüce insani duygudur açıkçası bunun ihlali gibi bir şey düşünülemez. Hayır her erkek baba olmak istemez. Her erkek mühendis olmak zorunda da değil. Onlar da narin olabilir herkes gibi. Kendini güçlü göstermek zorunda değil.
Toplumdaki cinsiyet rollerinden ,onun bunun söylediklerine takılmadan keyfinize bakmaya çalışın. Her ne olursa olsun.
Türkiye'de toplumsal/geleneksel cinsiyet rolleri cidden herkesi ezip geçiyor, dümdüz ediyor. Bu bir semptom ama, sorunun kendisi değil. Sorun Türkiye'nin bireyin birey olduğunun unutulduğu, bireyin kendisinin bir amaç değil geçmişten gelen ve "mutlaka korunması gereken" toplumsal değerlerin bekçisi olacak, onu sırtına yükleyip taşıyacak birer araç olarak görüldüğü bir ülke olması. Tamam, hepimizin toplumda girdiği roller var fakat bunlar bizi tanımlayan anafaktörler, bizim asıl sıfatlarımız olmamalı.
Erkekler: eve ekmek getirir,evin direğidir,istediğini yapar,kimse ona karışamaz,döver de sever de söver de,televizyon başında göbek büyütmelidir işten gelince,çocukları eşine kakalamalıdır,çocuk üzerinde bir rolü olmamakla birlikte sadece onları 'baba parası' yiyecek şekilde yetiştirmelidir, çocuğu kızsa ara sıra dövmeli kızmalı bağırmalı ki onun otoritesine girsin,erkekse şımartmalı ki erkek olduğunu anlasın,sözü her zaman geçen kişi olmak, toplu taşımada okulda işte orda burda ayaklarını aça aça oturmalı kollar sabit kalmayacak şekilde koltukların yanlarında sallandırılmalı vb.
Kadınlar: annelik yapmalı,üremeli, 2.planda olmalı, her işe burnunu sokmamalı, pasif olmalı, güzel,bakımlı,çekici ama bir o kadar da çekici olmamalı, iffetli olmalı bakire değilse vay onun haline(!), gülmrli ama gülmemeli, sokakta bakılmaya, laf atılmasına alışmış olmali vb.
Ne kadar çirkin olabildiklerini olabileceklerini görüyorsunuz. Ve zaten biliyordunuz. Kahretsin ki böyle. Gerçekten katlanılmaz yakıştırmalar bu yukarıda saydıklarım.
Kadınlar: annelik yapmalı,üremeli, 2.planda olmalı, her işe burnunu sokmamalı, pasif olmalı, güzel,bakımlı,çekici ama bir o kadar da çekici olmamalı, iffetli olmalı bakire değilse vay onun haline(!), gülmrli ama gülmemeli, sokakta bakılmaya, laf atılmasına alışmış olmali vb.
Ne kadar çirkin olabildiklerini olabileceklerini görüyorsunuz. Ve zaten biliyordunuz. Kahretsin ki böyle. Gerçekten katlanılmaz yakıştırmalar bu yukarıda saydıklarım.